08-19-2015, 06:30 PM
102. TESTİ TAŞIMA : taşınacak olan çömelir. Ellerini dizlerinin altından geçirir. Birbirine sıkıca kenetler. Yanlarda bekleyen diğer iki taşıyıcı, arkadaşının kollarına girer, kaldırır ve taşımaya geçerler. Bir oyuncunun önüne geldiklerinde size su verelim mi? Dedikten sonra taşıyıcılar dışta kalan elleriyle testi olanın ayak bileklerinden tutar ve yavaşça geriye doğru ilerler. Bu sırada testi olanın başı aşağıya doğru eğilmeye başlar. testi taşıyanlar lık,lık,lık sesini çıkartarak su akışını taklit ederler. Oyun bu şekilde sürdürülür.
103. ÇEK ÇEK ARABASI: üç çocuk birbiri ardına dizilir. Ortada duran gövdesini öne büker ve önde duranın ellerinden tutar. Arkada bekleyen ve ortada eğilen arkadaşının sırtına atlar. Öndeki çekici,ortadaki taşıyıcı ve arkadaki de binici olur.
104. EL ARABASI: eşlerden birisi yüzüstü yere yatar. Diğer iki çocuk arkadaşının ayakları yanında yer alır. Yere yatan kolları üzerinde doğrulurken diğer iki arkadaşı da birer ayak bileklerinden tutar ve kaldırırlar. El arabası olan iki elle yürümeye başlar.
105. ÜÇLÜ ÇEKİŞME VE SÜRÜKLEME: iki çocuk yan yana durur ve birbirlerin kollarına girer. Arkada duran üçüncü arkadaşı bunların boşta kalan dıştaki ellerinden tutar. Önde duran iki çocuk arada duranı sürüklemek isterken o da sürüklenmemek için direnir
106. KOLDAN ÇIKARMA: 6-7çocuğu geçmeyen oyuncular kol kola girer bir halka olurlar. Ellerini önden kenetlerler. Öğretmenin işareti ile yavaş yavaş geriye doğru açılırlar. Halka gerilmeye başlayınca bütün oyuncular kopmamaya çalışırlar. Ellerini gevşetip kopan oyuncu oyundan ayrılırlar. Oyun böylece sürdürülür. En son kalan üç oyuncu başarılı sayılır.
107. ELLERİN EŞLERİN ÖNÜNDE TEK AYAKLA SIÇRAMASI:iki çocuk yan yana durur,içte kalan kollarını birbirlerinin omzuna koyar,dışta kalan elleriyle de kendi bacak bileklerinden tutarlar. Sıçramalarda ilerleme yapılır.
108. KARŞILIKLI DURUŞTA TEL AYAKLA SIÇRAMA:karşılıklı duran eşler sağ ayaklarını paralel kaldırır. Sol elleriyle de eşinin kaldırdığı, sağ ayak bileğinden tutar,sıçramalarla yer değiştirir.
109. DİZLER BÜKÜLÜ SIÇRAMA :eşler karşılıklı durur birbirlerinin ellerinden tutar,dizler bükülü duruma geçerler. Bir süre belli aralıklarla sıçrayarak yer değiştirirler.
110. KARŞILIKLI PLANÖR: eşler karşılıklı birer kol boyu durur,el ele tutuşurlar.birer ayakları üzerinde planör durumunu almaya çalışırlar.
111. YAN YANA PLANÖR: eşler yan yana durur, kolları yana kaldırır ve birbirlerinin ellerinden tutar. Planör durumu almaya çalışırlar.
112. EL ELE TUTUŞARAK DÖNME:eşler karşılıklı durup el ele tutuşurlar. Ayak uçlarını birbirine yaklaştırır. Kendilerini geriye verirler. Böylece dengeye geçerler. Bnudan sonra da yerinde veya yer değiştirerek dönmeye geçerler.
113. SIRT SIRTA DURUŞTA OTURUP KALKMA:eşler sırt sırta verir,bacaklarını yana açarlar. Kollarını birbirine takar ve beraberce oturup kalkarlar.
114. AYAKTA DENGE BOZMACA :eşler bir kol boyu karşılıklı durur, topuklarını birleştirirler,yalnız avuçlarından iterek birbirlerinin dengesini bozmaya çalışırlar. İtme sırasında vücutlarının hiçbir yönüne dokunmazlar. Bu arada iter gibi yaparak birbirlerini şaşırtırlar.
115. HOROZ DÖVÜŞÜ:eşler karşılıklı çömelme durumunu alırlar. Kollarını öne uzatır,birbirlerinin avuçlarından iterek dengesini bozmaya çalışırlar.
116. KÖPRÜDEN DÜZGÜN GEÇ:iki oyuncu karşılıklı durur,el ele tutar,kollarını kaldırırlar.böylece köprü olurlar.diğer çocuklar tek tek ve sıra ile bu köprüden geçer, aynı durumu alırlar.
117. EŞİM KALKAR BEN OTURURUM:eşler karşılıklı durur,el ele tutuşurlar.ayak uçlarını birbirine yaklaştıktan sonra eşlerden biri; arkadaşının elinin bırakmadan dizler bükülü oturuşa geçer.bundan sonra denge bozulmadan,oturan ayağa kalkarken diğeri oturuşa geçer.
118. ANNEM BANA SU ÇEKER:eşler karşılıklı el ele tutuşur. “annem bana su çeker,su çeker” sözlerini beraberce söylerken kollarını yana sallarlar. “halkada boynumdan geçer” sözleri ile birisi sola diğeri sağa dönerken, dışta kalan kollarını başları üzerinden geçirir. İçte kalan kollarını da aşağıdan çevirerek bir dönüş yaparlar. Eski duruma geçerler. (bu çalışma önce iki kişiye yaptırılır ve hareketler yavaş yavaş sürdürülür. Daha sonra bütün çiftler, kendi aralarında denemelerle oyuna başlarlar.
119. CANLI TOP : eşlerden birisi çömelir,ellerini dizlerinin üzerine koyar. Ayakta duran bir eliyle arkadaşının başı üzerine değdirip kaldırırken,çömelen de ayak uçları üzerinde sıçramaya başlar.bu çalışma 3-4- yaş çocuklarına uygulanırken, eşin birisi çömelmeden ayakta sıçrar,diğeri de topla oynuyormuş gibi elini başının üzerine koyar.
120. CANLI TOP ( 3 KİŞİ İLE ) : bir önceki oyun gibidir. Ancak topla oynanacak çocuk arkadaşları arasından iki top seçer ve iki top ile birlikte oynar.
121. ÇÜRÜK YUMURTA : eşlerden birisi dizler bükük oturuş durumu alır. Ellerini dizlerinin üzerinde kenetler. Buna yumurta adı verilir. Çürük ya da sağlam olduğunu anlamak için karşıda bulunan eşi bunun omuzlarından hafifçe geriye iter. Eğer yumurta dengesini kaybetmeden geriye gidip tekrar eski durumunu alırsa bu taze yumurtadır. Dengesini kaybedip ellerini gevşetip doğrulamazsa çürük yumurtadır. Bu çalışmadan sonra öteki arkadaşı yumurta olur. Oyun böylece sürdürülür. Eşlerin çalışması sırasında dikkat edilecek noktalar ; eşlerden birisinin küçük bir dikkatsizliği ihmali yada aldırmazlığı kazalara neden olabilir. Öğretmen bu çalışmalara geçmeden önce kısa bir uyarma konuşmasıyla çocuklara bunu anlatır. Uyarılara aldırış etmeyen çocukları bu çalışmadan bir süre uzak tutmakta fayda vardır. Eşlemelerde çocukların güç,boy ve ağırlıkları göz önüne alınmalıdır. Bazı eşli oyunlara katılmayan çocuklar arkadaşlarına yardımcı durumda kalmak isterler. Oysa bu çalışmalardan amaç tüm çocukların eşit olarak yararlanmasıdır.
122. AYAK UÇLARI İLE ÖNE ADIM ATMA : eşler yan yana gelir,içte kalan elleriyle,küçük parmaklarıyla tutarlar. Öne kısa bir adım alırlar,bir tempo atlayarak yerinde bekler,üçüncü tempoda diğer ayağı ile öne adım atarlar. Çalışma bu tempoda sürdürülür.
123. aynı çalışma eşli olarak yanlara ve geriye adım alınarak yapılır.
124. eşlerle kol kola girilerek aynı çalışma sürdürülür
125. tempolar çabuklaştırılarak yerinde sekmeler yapılır.
126. eşler vals temposu ile (1-2-3) diye yürümeye geçilir.
127. çocuklar el ele tutuşur.halka şeklini alır : kısa adımlarla halkayı küçültürler. Aynı tempo ile geriye giderek eski yerlerini alırlar. Gerekirse halka küçültülürken kollara biçim verilir.arkadan geriye uzatılır. Halka büyürken kollar yukarı kaldırılır. Başlar geriye bükülür.
128. İMDAT OYUNU: alana uzun ve düz bir çizgi çizilir. Çizginin 6-8 metre karşısına ve çizgiye eşit uzaklıkta birbirine bitişik iki kale yapılır. İki eşit kümeye ayrılan çocuklar içlerinden birer kaptan seçerler. Kaptanlar kümelerinin karşısındaki kalede dururlar. Kümelerdeki çocuklar çizgiye sağ ayaklarını basarak koşmaya hazır biçimde beklerler. Öğretmenin başla demesiyle oyun başlar ve her kaptan koşarak kendi kümesine gider. Sıranın başındaki çocuğun elinden tutar ve birlikte tekrar kaleye doğru koşarlar. Kaleye gelen çocuk bu kez kaptan olur ve kümesine koşar, yine sıranın başındaki diğer çocuğu alır,kaleye getirir. Oyun böylece kümelerdeki tüm çocukların kaleye getirilmesine kadar devam eder. Oyun devam ederken kümedeki çocuklar kaptanlarına imdat, imdat diye bağırırlar. Kaleye önce gelen küme oyunu kazanmış olur.
129. ÇİMDİK OYUNU:çocuklar eşit sayıda gruba ayrılır,arka arkaya sıralanırlar. Bir ellerini bellerinin arkasına koyarlar.avuçları dışarı bakar. Öğretmen grupların en arkasında duran çocukların avuçlarını çimdikledikleri zaman onlar da öndeki çocukların avuçlarını çimdiklerler. Böylece en öndekilere sıra geldiğinde,o da öteki kolunu yukarı kaldırarak pat diye bağırır. Pat diye önce bağıran grup oyunu kazanmış olur.
130. EVİNİ BULMA OYUNU: oyun alanına yan yana üç büyük daire çizilir. Dairelerin 8-10 adım karşısına çocuklar sıralanırlar. Çocuklardan üçünün gözleri bağlanır. Gözleri kapalı olarak evlerinin bulup oturmaları istenir.öğretmen işareti ile oyun başlar. çocuklar üçer üçer oyuna katılırlar. Evini bularak oturan oyuncular oyunu kazanır ve alkışlanır.
131. ÇÖMLEĞİNDE NE VAR: çocuklar halka olur,çömelirler. Biri ebe olur. Ebe halkanın dışında dolaşır ve bir çocuğa sorar: -çömleğin de ne var …-yağ var bal var… - satar mısın?... –satmam… -tattırır mısın?... –tattırmam… . ebe çömelen oyuncunun eline hızla vurur ve: -al öyleyse sen o yoldan ben bu yoldan der ve halkanın çevresinden dolaşarak aynı yere gelmek için koşarlar. Eline vurulan çocuk ya yerinden kalkar,ebenin yönünün tersine koşmaya başlar. ebeden önce boşalan yere çömelir. Ebeden önce gelmezse o ebe olur.
132. KÖPRÜ NÖBETÇİSİ OYUNU : oyun yerine bir dikdörtgen çizilir. Bu köprüdür.çocuklar aralarından dört nöbetçi seçerler. Nöbetçiler köprü denilen dikdörtgenin her bir köşesinde dururlar. Köprüden kimseyi geçirmemeye çalışacaklardır. Diğer çocuklar dikdörtgenin uzunu kenarının dışında dururlar. Karşıda karşıya geçmeye çalışırlar. Nöbetçiler kovalarlar. Dokunulan çocuk vurulmuş olur. Ve yanar. Vurulmadan geçen çocuk oyunu kazanır. Ve alkışlanır.
133. ÇAPRAZ SIÇRAMA: çocuklar ikişer ikişer karşılıklı olarak yüz yüze durular. Sağ kolları ile birbirlerinin kollarına çapraz şekilde girerler ve kendi çevrelerinde sıçrayarak dönmeye başlarlar. Bu dönüşler müzik eşliğinde yapılırsa daha zevkli olur.
134. AYAK AYAK YÜRÜME:çocuklar belli aralıklarla arka arkaya dizilirler. İkişerli veya üçerli sıra olabilirler. Bir ayağın burnunu öteki ayağın topuğuna değdirerek ayak-ayak yürümeye başlarlar. Bu arada kollarını da iki yana açabilirler.yürüme yönünden sapan dengesi bozulan çocuklar yanar. Daha sonra gözler kapatılarak ta bu oyun oynanabilir.
135. HACI YATMAZ OYUNU:çocuklar üçer kişilik gruplara ayrılırlar. Gruptaki iki çocuk karşılıklı, yüz yüze dururlar. Üçüncü çocuk iki çocuk arasında dimdik ve hareketsiz durur. Bu çocuğa hacıyatmaz denir. İki çocuk hacıyatmazı omuzlarından birbirlerine doğru iterler. Onu düşürmemeye dikkat etmeleri gerekir. Oyunun tekrarında sırayla hacıyatmaz olurlar ve oyun böylece devam eder.
136. KARDAN ADAM TAKLİDİ:çocuklardan biri güneş,diğerleri kardan adam olurlar. Kardan adam ellerini tutarak dimdik durur. Güneş kardan adamların arasında dolaşır,kardan adamlardan birine dokunur. Güneşim dokunduğu çocuk kardan adamın erimesini taklit ederek yavaşça gevşer ve yere yığılır.
137. ASİYE AS: çocuklar el ele tutuşur ve halka olurlar.aşağıdaki şarkıyı söylerken sağa sola dönerek yürürler.yürüme ve şarkının temposu giderek artar,koşmaya başlarlar. Şarkının üçüncü söyleyişinin sonunda birbirlerinin ellerini bırakarak. Birden yere çömelirler çömelirken yere düşen çocuk yanar .(şarkının sözleri: asiye as ,altın tas, ayağıma basma , tahtaya bas, tahta çürük çivi tutmaz,asiye büyük kin tutmaz.
138. BALIK TUTMA OYUNU:oyun alanına büyükçe bir dikdörtgen çizilir. Buna balık ağı denir. Bir ebe seçilir oda balıkçı olur. Balık ağının bir köşesinde durur. Diğer çocuklar balık olurlar ve ağın çevresinde dolaşırlar.arada bir balıkçıya yakalanmadan balık ağına girip çıkarlar. Balıkçı ağa giren çocukların çok olmasını bekler. Birden dur yakaladım diye bağırır. Balıkçı bağırınca bütün balıklar olduğu yerde dururlar böylece yakalanmış olurlar. Balıkçı balıkları sayar ve ebelikten kurtulur. Yeniden ebe seçilir ve oyun tekrarlanır. Oyun sonunda en çok balık tutan oyuncu oyunu kazanır.
139. MISIR PATLATMA OYUNU: çocuklar yarım halka biçiminde dizilerek yere çömelirler. Ellerinde birer tava varmış gibi yaparlar. Öğretmen : “elinizdeki tavalarda mısır var.mısırları patlatıyormuş gibi tavayı sallayacaksınız. Ben pat dediğim zaman hep birden yerinizden sıçrayarak,sonra tekrar yere çömeleceksiniz” der. Çocukları şaşırtmak için arada bir öğretmen pat demeden yerinden sıçrar.şaşıranlar oyundan çıkar. Oyun böylece devam eder.
140. BOYNUZLAR HAVAYA OYUNU: oyuna başlamadan önce öğretmen hangi hayvanların boynuzları olduğunu, hangilerinin olmadığını anlatır. Sonra oyuna başlar. öğretmen :”boynuzlar havaya geyiğin boynuzu” dediği zaman eller havaya kaldırılır. “boynuzlar havaya kedinin boynuzu” dediği zaman eller kaldırılmaz. Öğretmen çocukları şaşırtmak için boynuzsuz hayvan söyleyip ellerini kaldırabilir. Şaşıran çocuk oyundan çıkar.
141. KURTLA KUZU OYUNU: çocuklardan biri kurt biri çoban olur. Diğerleri de kuzu olurlar. Oyun alanına bir daire çizilir,burası ağıl olur. Kuzular ağılın uzağında dururlar. Çoban kuzuları ağıla götürmeye çalışacaktır. Ancak kurt kuzuları kapmaya, çoban da kuzuları kaptırmamaya çalışır. Çoban kuzuları korur. Yakalanan kuzular oyundan çıkar.,yakalanmadan ağıla giren kuzular kurtulur.
142. KURBAĞA İLE LEYLEK OYUNU: oyun alanına iç içe iki büyük çember çizilir. Büyük çemberin dışındaki çocuklar leylek gibi lak lak diye dolaşır. Kurbağalar da iki çember arasında kuvak vak vak diye diyerek gezinirler. Küçük çemberin içine leylekler giremez. Öğretmen “leylek geliyor” diye bağırır. Kurbağalar küçük çembere doğru koşarlar. Kaçarken leyleklere yakalanan kurbağalar çemberin dışına çıkarılır. Daha sonra oyuncular rol değiştirirler.
143. KÜMES OYUNU:çocuk sayısı kadar yuvarlak çizilir. Unlar kümes olur.her çocuğa bir kümes hayvanı adı verilir. Her hayvan kendi kümesinde durur. Oyun başlayınca öğretmen horozlar diye seslenir. Horoz olan çocuklar kümesten çıkar ve gezinirler. Öğretmen kurt geliyor kaçın diye bağırınca kaçışır kümeslerine girmeye çalışırlar. En yakın kümese girerler. Ancak bir kümese iki çocuk giremez. Kaçışma sırasında öğretmende kümeslerden birine girince çocuklardan biri açıkta kalır. Bu kez öğretmen yerine geçerek oyunu başlatır.oyun böylece sürer.
144. KARTAL VE GÜVERCİN: çocuklardan biri kartal olur. Diğer çocuklar iki kümeye ayrılır. Bunlar da güvercinlerdir. Oyun alanına iki yuvarlak çizilir,bunlar güvercin yuvasıdır. Kümeslerden biri bir yuvada diğeri öbür yuva da durur. Kartal iki yuvanın arasında bekler. Öğretmenin işaretiyle oyun başlar. güvercinler yuvadan yuvaya geçmeye çalışırlar. Kartal da onları yakalamaya çalışır. Elini dokunduğu çocuk yakalanmış olur ve oyundan çıkar. Oyuna kartal değiştirilerek devam edilir.
145. KISKANÇ TAVUK OYUNU: çocuklar ikişer kişi olarak iki kümeye ayrılırlar. Birbirlerinin bellerinden sıkıca tutarlar. Önde bulunan tavuk arkadaki civcivdir. Öndeki tavuklar arkadaki civcivlerini kaptırmadan karşı kümenin civcivini kapmaya çalışır.
146. HOROZ DÖVÜŞÜ:çocuklar iki gruba ayrılır. Karşılıklı sıraya geçerler. Ayak burunları üzerine çömelirler. Avuçlarını karşısındaki arkadaşının yüzü hizasında açarlar. Oyun başlayınca her çocuk karşısındaki çocuğun avuçlarına avuçlarıyla vurmaya çalışırlar. Onun dengesini bozarak yere oturmaya zorlarlar. Oyun sırasında omuza, göğse, başa,dizlere,başa vurulmadan ,sadece ayağa kalkmadan sağa sola sıçranabilir. Yere oturan ellerini yere değdiren oyunu kaybetmiş sayılır. Oyunun sonunda hangi grupta yanan çocuk çok olursa o grup yenilmiş olur.
147. GÜÇLÜ KİM: alanın ortasına düz bir çizgi çizilir. Her çocuk kendisine bir eş bulur. Eşlerden biri çizginin bir yanında durur. Karşılıklı duran çocuklar sağ ayaklarını çizgiye koyarlar. Ayak burunları birbiriyle karşılıklı durmuş olur,sol ayaklar geridedir. Çocuklar karşılıklı olarak ellerini tutar,birbirlerini kendi taraflarına çekmeye çalışırlar. Çizgiyi geçen çocuk oyunu kaybetmiş sayılır. Yarışma diğer eşlerle devam eder.
148. EBE EBE GEL BİZE: çocuklar halka olurlar ve bir kişi ortada ebe olur. Oyunun şarkısı söylenir ve el çırpılır. Ebe olan çocuk halkadaki çocukların ellerine vurmaya çalışırken çocuklar elerini kaçırırlar. Ebe kimin eline vurursa o çocuk ebe olur. Bundan sonra oyunun şarkısı tekrar söylenir. (ebe ebe gel bize, uzaktan vur elimize, eğer vuramazsan, ebesin ebe) oyunun şarkısı bitince el çırpılır, oyun devam eder.
149. RENK BULMA OYUNU: çocuklar halka olurlar. Her çocuğun arkasına renkli bir kağıt iliştirilir. Ebe olan çocuk halkanın dışında durur. Diğer çocukların yüzü ebeye dönüktür. Ebe çocukların arkasındaki renkli kağıtları görmez halkanın çevresinde dönmeye başlarken çocuklar sırtlarındaki renkleri göstermemeye çalışırlar. Sağa sola dönerler. Ebe olan çocuk kimin sırtındaki rengi görür söylerse ebelikten kurtulur,diğeri ebe olur.
150. ÇÖMEL KURTUL OYUNU: bir ebe seçilir,diğer çocuklar oyun alanına serbestçe dağılırlar. Ebe çocuklardan birini yakalamaya çalışır. Yakalanmak üzere olan çocuk ebe yanına yaklaşınca çömelirse yakalanmaktan kurtulur,çömelmeden yakalanırsa ebe olur. Oyun böylece devam eder.
151. EBEYİ İZLEME OYUNU: çocuklar tek sıra olarak dizilirler. Ebe en önde durur ve yürümeye başlarlar. Ebe nasıl yürürse ve ne yaparsa arkadaki çocuklarda aynı hareketi tekrarlarlar. Geç kalan yanlış hareket yapan oyundan çıkar.
152. AS PASKARA: çocuklar el ele tutuşarak halka olurlar. Bir çocuk ortada bırakılır. Halkadaki çocuklar şu şarkıyı söylerler. As paskara gelecek haftaya,bekliyorum deniz kenarında, kiminle,kiminle,kiminle berabersin?... diye ortadaki çocuğa sorarlar. Çocuk bir arkadaşının ismini söyleyerek çağırır ve sağ elini arkadaşının sol koluna takarak, ayak hareketleri ile dans ederler. “Ayşe ile, Ayşe ile beraber” der. Ayşe gelir halkanın içinde kalır. Diğer kişi halkaya geçer şarkı aynı şekilde devam ederek oyun yeniden başlatılır.
153. KUTU KUTU PENSE: çocuklar el ele tutuşarak halka olurlar. Hep birlikte oyunun şarkısı söylenir. Kutu kutu pense elmamı yese, arkadaşım . . . arkasını dönse … adı söylenen çocuk arkasını döner ve oyun böylece devam eder.
154. YÜRÜYÜŞ TAKLİDİ : asker yürüyüşü: başlar dik ayaklar sert adımlarla kollart yanda sallanarak yürünür. Bayrak tutan çocuk: baş dik bayrak elde sert adımlarla yürünür.
155. TİLKİ TİLKİ SAAT KAÇ: çocuklardan bir kişi seçilerek tilki yani ebe olur. Diğer çocuklar tilkinin karşısında tek sıra dizilerek her çocuk ayrı ayrı tilki tilki saat kaç diye sorar. Ebe saat 2 diye cevap verir.soruyu soran çocuk o kadar adım atarak ebeye yaklaşmaya çalışır. Ebede onu hareket halindeyken yakalamaya çalışır. Yakalarsa o ebe olur.
156. ELİM DOKUNDUĞU YERDE: oyuncular arasından biri ebe seçilir. Diğerleri oyun alanına dağılırlar. Ebe arkadaşlarını kovalayarak ebe yapmaya çalışır ve kime vurursa o ebe olur. Vurulan çocuk ebenin vurduğu yere elini koyarak diğerlerini kovalamaya başlarlar. Oyun böylece devam eder.
157. BAYRAK VERME OYUNU: üniteye uygun bir bayrak hazırlanır. Bayrağın üzerine hayvan,bitki,yiyecek… resimler çizilir ya da renklendirilir. Bir ebe seçilir. Bir çocuk bayrağı alır kaçar. Ebe bayrağı kaçıran çocuğu kovalamaya başlar. ona dokunmaya çalışır. Bayrağı taşıyan çocuk ebeye yakalanmadan bayrağı arkadaşına verir. Ebe bayraklı çocuğa dokunursa o çocuk ebe olur.
158. EŞ TUT OYUNU: oyuna katılan çocuklar halka olur. Çocuklardan biri ebe seçilir ve halkanın ortasında durur. Halkadaki çocukların sayısı çift olmalıdır. Ebenin işareti ile halkadakiler sağa dönerler ve daire çevresinde koşar adım yürümeye başlarlar. Bir müddet sonra ebe eş tut komutu verir. Herkes kendisine bir eş bulurken ebede onlardan birini eş tutmaya çalışır. Açıkta kalan ebe olur oyun böylece devam eder.
159. SEKE SEKE YÜRÜME : öğretmen çocuklardan işaretlenmiş bir yere kadar tek ayak üzerinde seke seke bir veya iki kez gidip gelmelerini ister. Çocuklar çabuk yorulacaklarından belirli bir süre ayak değiştirebilecekleri söylenir. Tek ayakla sekerken. Diğer ayağını yere basan yada yanlış ayak değiştiren çocuk yanmış olur. Yanan çocuk oyundan çıkar. Bu oyun yarışmalı olarak ta oynanır. Yarışma sonunda 1.2.3. gelenler alkışlanır.
160. SIÇRAMA OYUNU: oyun alanında duvara paralel bir çizgi çizilir. Çocuklar duvarın dibinde yan yana sıralanırlar. Öğretmen başlama komutu verince çocuklar topukları üzerinde sıçraya sıçraya giderler. Çizgiye kim önce gelirse yarışı o kazanmış olur.
161. ZIPÇIKTI ÇİÇEK AÇTI : çocuklar halka halinde çömelirler. Öğretmen oturan çocuklara zıpçıktı çiçek açtı deyince hızla ayağa kalkar, kollarını yana açar ve yine çömelirler.öğretmen bunun tersini de söyler. Zıpçıktı çiçek açmadı der çocuklar durumlarını bozmazlar. Yanlış yapan çocuk oyundan çıkar.
162. ARKAMA GEÇ OYUNU: çocuklar tek sıra olurlar. Birbirlerinin bellerinden tutarlar. En öndeki bekçi olur. Bir kişide bekçinin karşısına geçer, tilki olur. Grubun sonundaki çocuk tavuktur. Tilki tavuğu yakalamaya çalışır. Çocuklar bekçiye yardımcı olur. Birbirlerinin bellerini bırakmadan yakalanmamaya çalışırlar. Tilki tavuğu yakalarsa tavuk tilki,tilki de bekçi olur
163. MEYVE SEPETİ : çocuklar arasında bir ebe seçilir. Diğer çocuklar halka olurlar her çocuk bir meyve adını alır. Ayaklarının çevresinde birer yuvarlak çizilir. Ebe halkanın ortasında durur. Oyun başlayınca ebe iki meyve adı söyler. Adları söylenen çocuklar yerlerinin ebeye kaptırmadan birbirleriyle yer değiştirirler. Ebe tüm çocukların yerlerini değiştirmelerini isterse meyve sepeti diye bağırır. O zaman bütün çocuklar yer değiştirmeye çalışırlar. Bu sırada ebe yeri boşalan bir meyvenin yerini kapmaya çalışır. Yer kaparsa ebelikten kurtulur, yerini kaptıran ebe olur, böylece oyun devam eder.
164. BÜLBÜL KAFESTE: çocuklar el ele tutuşarak halka olurlar. Halkanın ortasında 3-4 çocuk bülbül olur.oyuncularda bülbül kafeste diyerek onları yakalamaya çalışırlar. Bülbüller arkadaşlarının kolları arasından kaçmak isterler. Kaçan kafesten kaçmış olur. Halkada kalanlara bülbül kafeste diyerek oyuna devam edilir.
165. BENİ BUL: beni bul, beni bul… lay lay lay lay lay … beni bul beni bul … seni buldum koştum geldim… oynayalım coşalım… lay lay lay lay… beni bul beni bul… çocuklar ikşer ikişer karşılıklı geçip el ele tutuşurlar. Birbirlerinin arkasına saklanıyormuş gibi yapar. Ve şarkıyı söylerler. Aynı hareketi tekrara ederken beni bul beni bul derler. Sağ kolunu arkadaşının sol koluna takıp dans ederek ve sıçrayarak

166. ASLAN AVI : çocuklar yan yana otururlar. Öğretmen haydi çocuklar aslan avına çıkalım der. Çocuklar öğretmenin sözünü ve hareketini tekrarlar. Öğretmen birden aman çukur der… eller dizlere hafifçe konur ve yapışmış gibi güçlükle kaldırılır. Ağızla da şap şup deriz. Çukur geçilince normal yürüyüşe geçilir. Öğretmen otluğa geldik der iki elle otları yarıyormuş gibi yapılır. Ağızla da haşır huşur ses çıkarılır.sonra normal yürüyüşe geçilir. Öğretmen dur ve aaa ırmağa geldik der. Elini alnına götürerek uzaklara bakar. Köprü de yok bari ırmağın üzerinden atlayalım der. Eller aynı anda hızla dize vurulur ve balıklama atlıyormuş gibi öne uzatılır. Yürüyüşe devam edilir. Öğretmen ormana geldik işte aslan burada yavaşça ileri gidelim der.eller yavaşça dizlere vurulur. Öğretmen aslan gibi kükreyerek aslan geldi hemen kaçalım der. Çocuklar tüfek tutuyormuş gibi yaparlar. Vurdum… boom derler. Dizlerine hızlı hızlı vurarak kaçma hareketi yaparlar. Öğretmen derin bir soluk alarak oh hepimiz kurtulduk der.
167. SENİNLE OYNUYORUM (TAKLİD OYUNU):
Bakıyorum (eller alnın üzerinde bakma işareti yapılır.)
Görüyorum (gözlerle ellerle görme işareti yapılır. )
Seninle oynuyorum(arkadaşını işaret eder.)
İstiyorsan gel beraber tren yapalım
Lay lay lay lay………………………..
Çuf çuf çuf çuf…..
168. AH BENİM TURNAM : ah benim turnam … yeşil başlı turnam … otur dersem oturur… kalk dersem kalkar… büzülünce büzülür… süzül dersem süzülür… ellerimle şap şap şap… ayaklarımla rap rap rap … bir sağa bir sola dans edelim kol kola… . çocuklar el ele tutuşarak halka olurlar ve şarkıya başlarlar. Ah benim turnam yeşil başlı turnam diyerek halkada dönerler daha sonra şarkıda söylenen hareketlerin öykünmeleri yapılır.
169. ÇALGILAR : -kim sevmez düdükle çalıp oynamayı… düt dürü düt… kim sevmez keman çalmayı onunla oynamayı… gıy gıyı gıy … kim sevmez gitar çalmayı onunla oynamayı… dım dımı dım … kim sevmez davul çalmayı… dum dumu dum… Oyunda çocuklar karşılıklı dizilirler, birbirlerine doğru ellerini açarak karşılıklı sorarlar… kim sevmez diye şarkıya başlarlar. Sonra dans eder gibi bir sağa bir sola döner ve dans ederler.
170. YAĞ SATARIM BAL SATARIM: çocuklar daire olup otururlar. İçlerinden biri ebe olur. Ebe elimde mendil alarak çocukların etrafında dolaşırken yağ satarım bal satarım ustam öldü ben satarım şarkısını söylerler. Ebe mendili çocuklardan birinin arkasına bırakır. Arkasına mendil bırakılan çocuk dairenin etrafında bir kere dönüp yerine gelirse dayak yemekten kurtulur.aksi halde ebe çocuğu kovalar ve mendille döver. Oyun böylece devam eder.
171. DEĞİRMENCİ BABA ( ŞARKILI OYUN):
Yorgun uyumuş yaslanmış bir duvara (bir çocuk ortada uyuyormuş gibi dizlerini bükerek eller yanakta durur. Diğer çocuklar halka halinde olur. )
Artık uyuma değirmenci baba ( halkadaki çocuklar başlarını arkaya doğru eğerek, elleriyle hayır işareti yaparlar. )
Tiki tak tiki değirmenim (halkadaki çocuklar ayaklarını çapraz vaziyete çeker.)
Çabucak dönüyor uyuma(hızlıca soldan sağa dönülür ikinci tekrarda dönüş sağdan sola olur.)
Unlar savruldu (çocuklar öne doğru eğilir. )
Her yer bembeyaz oldu ( eller yana açılır)
Artık uyuma değirmenci baba ( ortadaki çocuk kaldırılmaya çalışılır)
Tiki tak tiki taak değirmenin ( çocuklar ayaklarını çapraz vaziyete çeker)
Çabucak dönüyor uyuma (ortadaki çocuk kaldırılır)
Bir o yana bir bu yana ( iki yana sallanır.)
Tıp … ( herkes kımıldamadan durur)
Gülen oyundan çıkarılır kalan alkışlanır.
172. FIRÇA OYUNU :çocuklar halka olurlar, biri ebe olur. Halkadaki çocukların elleri arkalarındadır. Bir elbise fırçası arkada elden ele dolaşır. Ebe arasına döndüğü zaman, fırça kimde ise o el çabukluğu ile ebeyi fırçalar. Yakalanırsa ebe olur.
173. FOLLUKTAN SIÇAN KAÇIYOR: ebe ortada oturur. Halka halinde çömelmiş çocukların ayakları arasından düğüm yapılmış bir mendil kaçırılır. Ebe yakalamaya çalışır,kimde bulursa o ebe olur.
174. BAĞDA YABANCI VAR: oyun alanına dört yuvarlak çizilir. Her yuvarlağa eşit sayıda oyuncu toplanır. Öğretmenin işareti ile oyun başlar. çocuklar ellerini arkalarına kavuştururlar. Birbirlerini omuzlarından iterek yuvarlağın dışına çıkarmaya çalışırlar. Yuvarlak içinde sona kalan çocuk oyunu kazanır. Son dört yuvarlak içindede sona kalanlarla oyun devam eder.
175. KİLİTLEME OYUNU: oyunun oynanacağı bir alan belirlenir. Çocukların arasından bir ebe seçilir. Ebe çocukları kovalamaya başladığında çocuklar kaçışırlar. Ancak kaçışırken ebe yaklaştığında çömelmesi ve iki elini başının üzerinde parmaklarını iç içe geçirerek kilitlemesi, ağzını sıkıca kapatması gerekir. Bu hareketleri ebe kendisine dokunmadan yapan çocuk kurtulur. Yapamayan yanar ve ebe olur. Oyun böylece devam eder.
176. ÇÜRÜK YUMURTA : çocuklar halka olup çömelirler. Ellerinin dizlerinin önünde kenetlerler. Bir ebe seçilir. Ebe halkanın ortasında durur. Oyun başlayınca çocukların arasında dolaşmaya başlar. bu yumurta sağlam mı yoksa çürük mü diyerek çocuklardan birine hafifçe dokunur. Dokunulan çocuk dengesini kaybedip düşer veya kenetlenmiş eli çözülürse yanar. Sona kalan birkaç çocuk oyunu kazanmış olur.
177. KEDİ VE KUŞLAR: oyun alanına büyük bir daire çizilir. Ortaya ebe geçer. Diğer çocuklar dairenin çevresine dizilirler. Oyun başlama işaretinden sonra çocuklar dairenin çevresinde zıplar koşarlar. Kedi olan çocuk bu sırada dairenin içinde dolaşır. Diğer çocuklardan hiçbiri dairenin içine girmeye cesaret edemezler. O zaman kedi yatar ve uyuyormuş gibi yapar. Oyuncular bu sırada dairenin içine girerler ve kedinin etrafında dolaşırlar. O sırada kedi uyanır ve kuşları kovalamaya başlarlar. Yakalanan kuş kedi olur.
178. TİLKİ DIŞARIYA ÇIK: dikdörtgen şeklindeki oyun alanının bir köşesine bir metre çapında daire çizilir. Onun karşı köşesine büyükçe bir daire çizilir. Küçük daireye tilki büyük daireye civcivler girer. Oyuna başlama işaretinden sonra bütün civcivler oyun alanına dağılır. Öğretmen tilki dışarı çık komutu verdiğinde bütün civcivler büyük daireye doğru koşarlar. Yakalananlar tilki tarafından küçük daireye götürülür.
179. SAĞ SOL OYUNU: çocuklar karşılıklı iki sıra olurlar. Öğretmen ortada durur. Sağa dön komutu verir. Çocukların sağa dönmeleri gerekir. Yönünü şaşıran çocuk takıma bir kötü puan getirir. En az puan alan takım oyunu kazanır.
180. KEDİ FARE OYUNU: çocuklar el ele tutuşarak büyük bir daire oluştururlar. Dairenin iki tarafı kapı olarak açık bırakılır. Fare olan oyuncu dairenin içinde durur. Dışarıda kedi olan oyuncunun fareyi yakalanası gerekir. Kedi dairede içten dışa ya da dıştan içe geçmek için bu kapıları kullanmak zorundadır. Fare ise oyuncuların tutulmuş ellerinin altından geçebilir. Kedinin fareyi yakalaması durumunda kediyle fare yer değiştirirler. Diğer çocuklarda sırayla kedi ve fare olurlar.
181. KEDİ GELİYOR: kare veya dikdörtgen oyun alanı çizilir. Bir tarafına kedi diğer tarafına da fareler geçer. Sonra fareler koşarak zıplayarak oyun alanına girerler. Öğretmen kedi geliyor dediğinde fareler oyuna başladıkları çizginin arkasına koşarlar. Kaçarken kediye yakalanmamaya çalışırlar. Yakalanan fare kedi olur. Oyun yeniden başlar.
182. EVSİZ TAVŞAN : çocuklar daire şeklinde dizilirler ve ebe seçilen çocuk dairenin ortasında durur. Her oyuncunun yeri tavşanın etrafına ,ebe hariç, bir metre çapında birer daire çizilir. Oyuncular başlama işaretinden sonra evlerini değiştirmeye başlarlar. Ebe de dairenin içinde dolaşarak boş ev bulmaya çalışır. Ebenin yerleştiği evin sahibi tavşan ebe olur ve oyun böylece sürer.
183. TEK AYAKLA OMUZ OMUZA: çocuklar tek ayakları üzerinde sekerek omuzlarıyla birbirlerini vurmaya çalışırlar. Arkasının darbesiyle iki ayağını yere basan çocuk oyundan çıkar. En sona kalan çocuk oyunu kazanmış olur.
alıntıdır.
“Tek başıma yapabilmem için bana yardım et.
Ve nasıl yapıldığını bana göster.
Bunu benim için yapma.
Kendim yapabilirim ve yapmak isterim.
Bana nasıl yapacağımı öğretirken sabret.
Bu belki uzun sürebilir.
Ve belki daha uzun zamana ihtiyacım var.
Fakat bilmelisin ki birkaç deneme ile yapacağım şeyi başarmak isterim.
Hata yapabilme ihtimalim olduğunu da düşünmelisin.
Ama unutma ki ben sadece bu hatalarla gerçek manada bir şeyler öğrenebilirim.”
Maria Montessori
Ve nasıl yapıldığını bana göster.
Bunu benim için yapma.
Kendim yapabilirim ve yapmak isterim.
Bana nasıl yapacağımı öğretirken sabret.
Bu belki uzun sürebilir.
Ve belki daha uzun zamana ihtiyacım var.
Fakat bilmelisin ki birkaç deneme ile yapacağım şeyi başarmak isterim.
Hata yapabilme ihtimalim olduğunu da düşünmelisin.
Ama unutma ki ben sadece bu hatalarla gerçek manada bir şeyler öğrenebilirim.”
Maria Montessori